1 Haziran 2013 Cumartesi
Ötekileştirmeden "biz"
Siz hiç, tanımadığı kardeşlerinin yaşam hakkını savunmak için Filistin'e yardım götürürken uluslararası sularda İsrail'li askerlerin öldürdüğü Furkan'ı duydunuz mu? 19 yaşında, geleceğe dair hepimiz gibi hayalleri olan bir fidan olan Furkan'ı? Onların yaşam mücadelesini kendi davası olarak düşünen, sadece belirli bir kısmı, inancı veya politikayı desteklemek için değil; hepimizden bir parçayı yanına alarak bilmediği topraklara, bilmediği insanlara(!) yardım etmeye giden Furkan'ı.. İşte o yüzden hepimizin ve bu ülkenin değerlerinin, yardımlaşma ve hoşgörüsünün bir sembolu halinde Filistin'e doğru geri döneceğine emin olmadığı bir yola çıkan Furkan'ı.. Furkan'la birlikte aynı yola baş koymuş, 7 çocuk babası Cengiz Songür'ü duydunuz mu peki? Furkan'la aynı duyguları taşıyan ve herşeyden önemlisi eşini ve çocuklarını arkasında bırakarak hepimizin adına Mavi Marmara gemisine bindikten sonra aynı İsrail'li askerler tarafından vurulan Cengiz Songür'ü.. Peki kızının gemiye binmeden önceki gece babasına verdiği, kalbindeki masumiyetle yazdığı ve her kelimesinde duygularını ilmik ilmik hissettirdiği mektubunu? O mektup şöyle başlıyordu: "Aslında sana söylemek istediğim yüzlerce cümle var, ama Filistin denilince hele ki oraya giden sen olunca kelimeler ağzımda düğümleniyor. Korkuyorum baba. Kardeşlerimin gözündeki hüznü annemin yüzündeki endişeyi gördükçe korkuyorum. Ama sonunda seni kaybetmek de olsa git baba. Bir yetimin gülümsemesi için, bir annenin duası için git baba. Geriye bir tek adın dönse de git baba. Senin kızın olmak çok güzel baba." Onlar gibi 7 kişi daha vardı o gün aynı gemide aynı şekilde hayatını kaybeden.. Onlar da Türkiye için, Türkiye adına çıkmışlardı bu yola. Bu gün onların hayatlarını kaybedişlerinin 3.yılı. Cumhuriyet mitinglerine, gezi parkına gidenlerinizin kaçı İsrail konsolosluğu önünde yüzlerce kişi halinde, Türkiye'nin diğer şehirlerinden gelerek yığıldınız? Kaçınız "bizim kim olduğumuzu görsünler, Taksim'de toplanıyoruz" içerikli tweet'lerle, devrim mücadelesi sembolü haline getirdiğiniz Taksim'de Furkan için slogan attınız? Kaçınız sosyal medyayı ayağa kaldırdınız? Kaçınız tepkinizi belirtmek için küfürlerin-bini-bir-para sözler sarf ettiniz? Gezi parkı olaylarında birlik olmak adına verdiğiniz dava mücadelesinde (!) yer alan kaçınız diğerlerini, Levent'teki İsrail Konsolosluğu önünde toplanmaya, sesinizi duyurmaya, hepinizin birer Furkan olduğunu söyleyip bir araya getirmeye çalıştınız? Türkiye kendi halkını katlediyor(!) diye bütün ülkelere şikayet ettiğiniz ülkeniz gibi, bütün çıplaklığıyla bir insanlık terörü yaşanan Mavi Marmara'yı, sizden olan 9 kişinin ölümünü, onları katleden İsrail'i hangi ülkelere şikayet ettiniz? İnsanlık bu kadar önemliyse senin için, o insanlık mesajlarında ilk önce kendine dürüst ol ey halkım. İnsanlıksa merkeziyetçilik kavramın, ki doğrusu da o, gezi parkında mücadele veren (!) insanlar için atan kalbin, aynı zamanda senin için ölen Türkiye'nin isimsiz kahramanı Furkan için de atsın; işte o zaman "biz" dediğine inanalım..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Mukemmel bir sekilde dile getirmissin Huseyin.
YanıtlaSil